Bilinmesi Gerekenler;Akciğer Kanseri

Tüm kanserlerde olduğu gibi akciğer kanseride akciğer dokusunda yer alan hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıdır.

Tüm kanser türleri arasında en ölümcül kanser türüdür. Tüm dünya, erkeklerde en sık ölüme neden olan birinci, kadınlarda ise ikinci kanser türüdür. Ve tüm dünyada her yıl yaklaşık 1.3 milyon ölüme neden olmaktadır.

Akciğer kanseri 20. Yüzyıldan önce çok nadir bir kanser türü iken Amerikan ordusuna 1. Dünya savaşında sigara dağıtılması 1940’lı yıllardan itibaren, önce Amerika ve takiben tüm dünyada akciğer kanseri insidansında patlama yaşanmasına sebep olmuştur.

 

BELİRTİLER

Akciğer ve bronş sisteminin ağrı duyusu içermemesi ve ilk semptom olan öksürüğün sigara içenler tarafından bir hastalık belirtisi olarak değerlendirilmemesi nedeniyle, akciğer kanseri vakalarının tanısı çoğunlukla ileri evrelerde konulmaktadır. Semptomlar tümörün lokal büyümesine bağlı olabileceği gibi metastatik hastalığa veya metastatik olmayan kanserli hücrelerin vücudun diğer dokularına dolaylı etkilerine (paraneoplastik sendrom) bağlı olabilir.

Tanı konan hastaların %10 ile 25'i asemptomatiktir. Yani herhangi bir semptom göstermez. Böyle hastalarda kanser tanısı, tesadüfen çekilen akciğer röntgeni veya bilgisayarlı tomografide saptanan pulmoner nodüllerin incelenmesiyle tanı konmaktadır.

Akciğer kanserli hastaların çoğunda kilo kaybı, halsizlik, yorgunluk gibi nonspesifik (özgül olmayan) semptomlar bulunur. Ayrıca, kanserin akciğer içinde yayılması sonucunda öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunum, göğüs ağrısı, kanlı balgam semptomları görülebilir. Akciğer kanserinin metastazları ise yayılım gösterdiği organa bağlı olarak bulgu verir. Bu kanserin, beyine yaptığı metastaz nörolojik semptomlara neden olurken, kemiğe metastazında ağrı şikayeti görülür. Tümör hücrelerinden salınan hormonlara dolaylı olarak paraneoplastik sendromlar gelişebilir. Bunlardan en sık görülen ACTH salınımı sonucu ortaya çıkan cushing sendromudur (obezite, kan basıncının artması ve derinin zayıflaması sonucu oluşan çizgiler).

Akciğer kanseri gelişiminde Pasif sigara içiciliği’de (sigara içilen ortamda bulunularak sigara dumanına maruz kalma) akciğer kanseri açısından de sigara kullanmak kadar risk faktörüdür.

Kanser gelişme riski; sigara içme süresi, günde içilen sigara sayısı, erken başlama yaşı, derin çekme (inhalasyon), katran ("tar") miktarı ile artar, kullanımı kesme süresi ile azalır. Sigara kullanımı özellikle yılda 20 paketi geçtikten sonra göreceli risk belirgin olarak artış gösterir. Sigara miktarı arttıkça risk katlanarak artmakta, ancak sigarayı bıraktıktan sonra risk giderek azalmaktadır. Sigara dışında puro içenlerde risk 3 kat, pipo kullananlarda ise 8 kat artmaktadır. Filtreli ya da düşük katran içeren "light" sigaraları içenlerde kanser riski azalmamaktadır. Sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanım miktarı ve süresi arttıkça akciğer kanseri (ve başka kanserlerin) gelişme ihtimali artmakta, bırakılması durumunda da zamanla azalmaktadır. Akciğer kanseri gelişme riski sigarayı bırakmayı takiben 10-20 yıl içinde hiç içmeyenlerin düzeyine yaklaşmaktadır.

Bu noktada asbettin de anılması gerekmektedir. Asbest akciğer zarı kanserinin (mezotelyoma) en önemli sebeblerindendir. Asbest, gemi, izolasyon, otomotiv endüstrisinde kullanılmakta veya çevresel (tremolit içeren ak toprak ve zeolit) maruziyet de söz konusu olabilmektedir.

 

Ak toprak olarak da bilinen asbest; Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde bulunmakta olup, kırsal alanda sıva ve boya amacıyla kullanılmaktadır. Zeolit ise Kapadokya'da peri bacalarında yer alan bir mineraldir.

 

Asbest, akciğer kanseri de dahil olmak üzere çeşitli akciğer hastalıklarına neden olabilir. Asbest maruziyeti ve tütün kullanımı sinerjist etki göstererek akciğer kanseri gelişme riskini artırır. İngiltere'de, asbest akciğer kanserinde ölen erkeklerin %2-3'ünün sorumlusudur.

TANI

Akciğer kanserinin görüntülenmesi amacıyla, akciğer röntgeni, toraks, batın ve beyin BT, Manyetik rezonans görüntüleme ve PET/CT uygulanabilmektedir.  yanı sıra bronkoskopi ve mediastinoskopi denilen, lenf bezlerinden biyopsi materyali alınması yöntemleri uygulanır. Daha sonra kanser tanısının kesin olarak konabilmesi için biyopsi alınarak patolojik inceleme yapılması gerekir. Bunun için hastanın ve lezyonun durumuna göre pek çok yöntem uygulanabilir. Biyopsi sonucu olmaksızın kanser tanısı kesinleşemez.

HİSTOPATOLOJİK SINIFLAMA

Akciğer tümörleri öncelikle

           1- Benign tümörler (İyi huylu tümörleri)

           2- Malign tümörler (Akciğer kanserleri) olarak ikiye ayrılır.

Malign tümörleri ise ;

           1- Küçük hücreli karsinom.

           2- Küçük hücreli dışı karsinom olarak iki ana gruba ayrılır.

Küçük hücreli karsinomların altklasifikasyonu aşağıdadır.

 

WHO/IASLC Histologic Classification of NSCLC

1. Squamous cell carcinoma.

1. Papillary.

2. Clear cell.

3. Small cell.

4. Basaloid.

2. Adenocarcinoma.

1. Acinar.

2. Papillary.

3. Bronchioloalveolar carcinoma.

1. Nonmucinous.

2. Mucinous.

3. Mixed mucinous and nonmucinous or indeterminate cell type.

4. Solid adenocarcinoma with mucin.

5. Adenocarcinoma with mixed subtypes.

6. Variants.

1. Well-differentiated fetal adenocarcinoma.

2. Mucinous (colloid) adenocarcinoma.

3. Mucinous cystadenocarcinoma.

4. Signet ring adenocarcinoma.

5. Clear cell adenocarcinoma.

3. Large cell carcinoma.

1. Variants.

1. Large cell neuroendocrine carcinoma (LCNEC).

2. Combined LCNEC.

3. Basaloid carcinoma.

4. Lymphoepithelioma-like carcinoma.

5. Clear cell carcinoma.

6. Large cell carcinoma with rhabdoid phenotype.

4. Adenosquamous carcinoma.

5. Carcinomas with pleomorphic, sarcomatoid, or sarcomatous elements.

1. Carcinomas with spindle and/or giant cells.

2. Spindle cell carcinoma.

3. Giant cell carcinoma.

4. Carcinosarcoma.

5. Pulmonary blastoma.

6. Carcinoid tumor.

1. Typical carcinoid.

2. Atypical carcinoid.

7. Carcinomas of salivary gland type.

1. Mucoepidermoid carcinoma.

2. Adenoid cystic carcinoma.

3. Others.

8. Unclassified carcinoma.

 

EVRELEME

Akciğer kanseri tanısı konduktan sonra, hastanın prognozu hakkında sağlıklı bir yaklaşımda bulunmak, en etkili tedavi yöntemini belirleyebilmek ve alınan tedavi sonuçlarının bilimsel kıyaslamasını yapabilmek için, hastalığın anatomik yaygınlığının saptanması yani evrelendirilmesi gerekir. Akciğer kanseri için birincil tümörün büyüklüğü ve yayımına (T), bölgesel lenf bezi (nodu) tutulumuna (N), uzak metastaz varlığına (M) dayanan TNM evrelendirmesi yapılır.

TEDAVİ

Patolojik tanı, evre ve hasta özelliklerine (yaş, performans, vs) göre planlanmaktadır.

Kemoterapi, radyoterapi, cerrahi ve bunların çeşitli kombinasyonları ana tedavi yöntemleridir.

 

 

Copyright © 2015 · Best Bilgisayar